Kıkırdak, eklem yüzeylerinin kaygan bir halde olup, eklem kemiklerinin birbirine sürtünmesini engelleyen bir yapıdır. Böylece eklem daha kolay ve pürüzsüz bir şekilde hareket eder. Ayrıca darbeleri emer. Ancak zaman içinde farklı nedenlerle kıkırdak zedelenmesi oluşabilir. Kıkırdak dokusu hasar alabilir. Bu tablo, travmalar, aşırı kullanım, yaşlanma gibi nedenlerle gelişebilir. Bu durum eklemin çalışma mekanizmasını da bozacağından eklemin kendisi de olumsuz etkilenebilir.
Kıkırdaktaki zedelenme, yüzeysel ya da derin olabilir. Yüzeysel olgularda kıkırdak dokusu vardır, ancak incelmiştir. Ancak derin hasar almış kıkırdak dokusunda kıkırdak yüzeyi neredeyse tamamen kaybolmuştur. Kemik dokusuna kadar dahi inmiş olabilir. Bu durumda hastanın ağrısı olur ve eklem becerilerinde de azalma gözlenebilir. Bu aşamada uygun tedaviye başlamak önemlidir.
Kıkırdak zedelenmesinin net tanısını koymak ve zedelenmenin ölçüsünü anlatmak için MR taraması gerekir. Bazen de eklem doğrudan görüntülenir yani artroskopik inceleme yapılır.
Kıkırdaklar çeşitli nedenlerle zedelenebilir. Kıkırdak zedelenmesi sıklıkla şu nedenlerden kaynaklanır;
Zedelenmenin şiddetine göre hastada farklı semptomlar, farklı şiddetlerde izlenebilir.
Kıkırdaktaki hasarın şiddetine göre tedavi planlanır. Hafif olgularda konservatif yöntemler düşünülürken, kompleks olgularda ileri cerrahi yaklaşımlar düşünülebilir.
Ayrıca şunu bilmek de önemlidir. Kıkırdaklar kendi kendini yenileme mekanizmaları oldukça sınırlı dokulardır. Bu nedenle aşınmasını en baştan önlemek en iyi seçenektir. Aşındıktan sonra ise bu süreci yavaşlatmak, mümkünse durdurmak amaçlanır. Elimizdeki bazı kısıtlı yöntemlerle de ilgili eklemde yeniden kıkırdak üretimini mümkün olduğunca teşvik etmeye çalışabiliriz.
Konservatif uygulamalarla hastaya şifa sağlanamadığında cerrahi seçenekler değerlendirilir. Özellikle kıkırdak hasarının eklemin yük taşıyan bölgesinde olduğu ve yırtılmanın da 1 santimetreyi aştığı olgularda, bunlar büyük yaralanmalar olarak düşünülebilir, cerrahi seçenek gündeme gelir.
Yaşlı hastalarda cerrahi müdahale yerine enjeksiyon gibi uygulamalarla semptomlar yönetilmeye çalışılabilir. Yönetilemediğinde cerrahi düşünülebilir. Ancak gençlerde cerrahi karar daha hızlı verilir.
Kıkırdak yaralanmalarında cerrahi tedavi olarak en sık uygulanan prosedürdür. 3 cm’ye kadarki kıkırdak zedelenmelerinde düşünülebilir. İlk olarak kıkırdak ve çevresindeki hasarlı bölge temizlenir. Sonrasında kemiğin yüzeyine çok küçük delikler (mikrokırıklar) açılır. Bu deliklerden kemik iliği kökenli kök hücreler ve büyüme faktörlerinin eklem boşluğuna sızması amaçlanır. Zamanla burada yeni kıkırdak benzeri bir doku (fibrokıkırdak) oluşması istenir.
Süreç 6 ila 8 hafta içinde tamamlanır ve bu zaman diliminde ilgili eklemi korumak önemlidir. Diz, kalça, ayak bileği gibi eklemlerle yönelik yapıldıysa işlem koltuk değneği kullanılabilir. İşlem de en sık bu eklemlere yönelik yapılır. Mikrokırık yöntemi, vücudun kendi büyüme faktörlerinden yararlanılmasını içerdiğinden genç ve orta yaş hastalarda daha iyi sonuç verir.
Bu işlem sonucunda istenen sonuca ulaşılır ve kıkırdak dokusu yaratılabilirse hastanın semptomlarında hafifleme, hareketlerinde iyileşme görülebilir. Ancak bu yeni yapının kıkırdağın tam olarak kendisi değil kıkırdakvari, ona benzer bir yapı olduğu da unutulmamalıdır.
Hasarlı bölgenin temizlenip, ekleminin yük taşımayan kısmından, sağlam kıkırdak ve altındaki kemikten silindir şeklinde küçük parçaların alınıp, bu parçaların hasarlı kısma konumlandırılması, adeta yan yana bir mozaik gibi yerleştirilerek boşlukların doldurulması işlemdir.
4 cm’ye kadarki kıkırdak yaralanmalarında düşünülebilir. Genç ve orta yaş hastalarda daha iyi sonuç verir. Daha çok diz ve ayak bileği eklemindeki kıkırdak dokularına yönelik yapılır. Uzun dönem sonuçları mikrokırığa göre daha başarılıdır. Doğal kıkırdak dokusu kullanıldığı için sağlam ve dayanıklı sonuç verir. Hasarlı alanda sağlam ve dayanıklı kıkırdak dokusu sağlanabilir.
Kıkırdak nakli de eklemde hasar görmüş kıkırdak dokusunu yenilemek amacıyla uygulanan bir diğer cerrahi prosedürdür. Hasarlı kıkırdak bölgesi temizlendikten sonra, otolog yani hastanın kendisinden alınan veya donörden elde edilen kıkırdak dokusu kullanılarak nakil işlemi yapılır. Bu hücreler ya doğrudan ekleme nakledilir ya da laboratuvarda çoğaltılıp daha sonra hasarlı alana yerleştirilir.
Günümüzde halen sınırlılıkları olan ve görece nadir kullanılan bir işlemdir. Diz, ayak bileği, kalça gibi eklemlerde sınırlı ama derin kıkırdak kayıplarında düşünülebilir. Gerçek kıkırdak dokusu sağlanır, bu nedenle uzun ömürlü ve dayanıklı olabilir. Ancak uygulama süreci karmaşıktır, uygun doku ve donör bulma zorluğu vardır.
Mikrokırık Tedavisi Ortopedide mikrokırık tedavisi, eklem yüzeyindeki kıkırdak hasarını onarmak için düşünülen bir cerrahi prosedürdür.…
Omuzda Kas Yırtılması Omuzda toplam 7 ana kas bulunur. Bunlar 1 büyük ana kas ve…
Kireçlenme Nedenleri Ortopedik hastalıklar konu olduğunda en sık konuşulan rahatsızlık eklem kireçlenmesidir. Yani osteoartrit. Vücudun…
Stres Kırığı Stres kırığı, sürekli bazen de aşırı aktiviteye bağlı olarak vücut kemiklerinde (alt bacak…
Dejeneratif Skolyoz Dejeneratif skolyoz en basit tanımıyla yetişkin yaş grubunda omurganın yıpranması sonucu omurganın sağa,…
Düşük Ayak Sendromu Düşük ayak sendromu, ayak ve ayak parmaklarının öne, yukarı doğru kaldırılmasında zorlanma…