• 0

Adölesan İdiyopatik Skolyoz (AIS)

Skolyoz omurganın sağa ya da sola doğru eğrilidir. Skolyozun farklı tipleri vardır. Skolyozun en sık görülen tipi olan adölesan idiyopatik skolyoz ergenlik çağında veya ergenliğin hemen öncesinde kendini gösteren ve nedeni de tam olarak açıklanamayan olguları ifade eder. Çocuğun kronikleşmiş bel ağrısı, kas spazmı, karın ağrısı gibi şikayetleri varsa akla gelebilecek hastalıklardan biri de skolyozdur. Adölesan idiyopatik skolyoz kız çocuklarında daha sık görülür. En sık 10-16 yaş arasında ortaya çıkar.

Adölesan ergenlik, idiyopatik nedeni bilinmeyen anlamına gelir. Yani adölesan idiyopatik skolyoz, ergenlerde nedeni bilinmeyen skolyozu ifade eder.

Adölesan İdiyopatik Skolyoz (AIS) Nedir?

Adölesan idiyopatik skolyoz, omurga eğriliğinin en sık görülen tipidir. Sağlıklı haldeyken düz bir görünümü olan omurga bu olgularda C veya S harfine benzeyecek şekilde eğrilmiş olur. Skolyozun nedeninin tam olarak ne olduğunu bilmek mümkün değildir. Tanının kesinleştirilip, tedaviye başlanması önemlidir. Ortopedi uzmanının yaptığı fiziksel muayene çocuğun omurgasının eğri olup olmadığı hakkında büyük oranda bilgi verir. Ancak tanıyı kesinleştirmek için görüntüleme yöntemlerinden de (röntgen, tomografi, MR) yararlanmak gerekir. Böylece çocukta başka bir nörolojik ya da kemiklerle/kaslarla ilgili bir sorun olup olmadığı da öğrenilmiş olur.

Risk Grubu

Ülkemizde yapılan çalışmalardan birinde ergenlik dönemindeki her 100 bin çocuktan 129’unda AIS olduğu belirtilmiştir. Kız çocuklarında daha sık görülür. Risk neredeyse yüzde 50 daha fazladır. Ayrıca yapılan farklı çalışmalarda kız çocuklarındaki skolyozun daha hızlı ilerleme eğiliminde olduğu paylaşılmıştır. Bunun bir sonucu olarak da kızlarda görülen skolyozun cerrahi müdahaleye ihtiyacı da daha belirgin olmaktadır.  Riskin en yüksek olduğu yaş aralığı ise 10 ila 16’dır.

İlerleyen Skolyozun Yol Açtığı Sorunlar

Çocuklarda skolyozun ortaya çıkması ve ilerlemesiyle birlikte vücutta bir asimetri oluşur. Omuzlar arasında seviye farklılığı, bel oyukları arasında orantısızlık ve göğüs kafesinin deformasyonu görülür. Bazı ilerlemiş olgularda kalp ve akciğer hastalıkları da gündeme gelebilir.

Hastanın kemik gelişimi tamamlanmış, skolyoz 40 derece civarında kalmış ve eğrilik ameliyat ile düzeltilmemişse yaşamın ilerleyen yıllarında farklı sağlık problemleri söz konusu olabilir. Zira yaşla birlikte omurgada meydana gelen yapısal değişimlerle skolyozun derecesi artabilir. Hastada kemik ve eklem deformasyonları görülebilir. Sırt, bel ve basen ağrıları ortaya çıkabilir. Hastanın yaşam kalitesi ciddi anlamda olumsuz etkilenebilir.

AIS Tedavisi

Skolyoz tedavi planının en önemli belirleyicisi omurgadaki eğriliğin derecesidir. Örneğin 20-30 derecelerde korse tedavisi düşünülebilir. Olgudan olguya değişmekle birlikte skolyoz korsesi, omurgadaki eğriliğin artmasını engelleyebilir, eğriliği sabit tutabilir bazen de eğriliğin hafif de olsa düzelmesine yardımcı olabilir. Öte yandan bu korselerin günün neredeyse tamamında (18 ila 23 saat) kullanılması gerektiği unutulmamalıdır.

füzyon ve ipli ameliyatı farkı

Adölesan İdiyopatik Skolyoz Ameliyatı

Skolyozun kesin tedavisi cerrahidir. Günümüzde iki tip skolyoz ameliyatı vardır; füzyon ve füzyonsuz cerrahi.

Füzyon ameliyatı omurların metal vidalar ve çubuklar ile birbirine kaynatılmasını içerir. Böylece omurga düz bir hale gelir. Omurga bir nevi sabit kemik bir yapı formunu alır. Bu ameliyatın uygulanması için çocuğun kemik gelişiminin tamamlanması gerekir. Kemik gelişimi hala devam ediyorsa füzyon öncesinde metal rod çubuklar gibi farklı cerrahi prosedürleri uygulamak değerlendirilir. Kemik gelişimi tamamlandığında ise çocuğa füzyon ameliyatı uygulanır.

Füzyonsuz cerrahi ise skolyoz tedavisinde 10 yıldır uygulanan yeni nesil bir tedavidir. Ülkemizde bizim de içinde bulunduğumuz sınırlı bir cerrah grubu tarafından bu ameliyat gerçekleştirilebilmektedir. Füzyonsuz cerrahi diğer adıyla ipli skolyoz ameliyatında çocuğun kemik gelişiminin tamamlanması beklenmez. Aksine çocuğun büyüme potansiyelinden yararlanılır. Omurlara metal çubuklar yerleştirilmez. Omurlara takılan vidalara bu tedavi yöntemi için özel olarak üretilmiş bir ip konumlandırılır. Cerrahi esnasında yapılan manevralarla bu ip gerilerek omurga bir nebze düzeltilir. Çocuğun büyümesiyle birlikte zaman içinde ipin gerilmesiyle birlikte omurga düz bir hale gelir. Böylece çocuğun omurgasına metal bir çubuk takmadan, kemik gelişiminin tamamlanması için beklenmeden, omurganın da esnekliğini koruyarak skolyoz düzeltilmiş olur.

Hastaya hangi tedavi yaklaşımı daha çok fayda sağlayacaksa onun tercih edilmesi gerekir. Tedavinin her hastanın kendi özel durumuna göre planlanması gerektiği unutulmamalıdır.

Add Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Hasta koordinatörüyle iletişime geçin
1
Hasta Koordinatörü ile İletişime Geçin
Scan the code
Hasta danışmanıyla iletişime geçin